Dersim tarihi, direnmelerin tarihidir. Bu sayıisıiz direnmeler, "Dersim" terimine özgün anlamlar kazandıirmıişs. "Dersim" adıi, bağgıimsıizlıik özleminin, zulme ve sömürüye karşsıi muhalefetin, ardıi arkasıi kesilmeyen bir direnişsin sembolü olmuşstur.
Bir yerde mücadele varsa, orada öncüler, kahramanlar da vardıir. Her mücadele mutlaka kendi kahramanlarıinıi üretir. Bir tarih yasasıidıir bu.
Yüzyıillarca devam eden Dersim direnişsi de, tarihi kişsilikler, ulusal kahramanlar çıikarmıişstıir. Bunlar arasıinda ilk akla gelenler S.Rıiza ve Alişser'dir.
Bu yazıi, idam edilişsinin 55. yıildönümü nedeniyle S.Rıiza'nin yaşsamıinıi ve mücadelesini konu almaktadıir.
Başska uluslarıin mücadelesine, onlarıin kahramanlarıina (Mao, Enver Hoca vd.) toz kondurmayan, onlarıin eleşstirilmesine tahammülü dahi olmayan bir cins Der-simli vardıir ki, Dersim tarihi ve S.Rıiza hakkıinda iki kelime konuşsamaz. S.Rıiza'nin adıi geçtiğginde dudak büker. Kürdistan'ıin, Peru'nun, Etopya'nıin sorunlarıiyla ilgilenir, bildiriler dağgıitıir, toplantıilar ve yürüyüşsler düzenler, afişsleme yapar; fakat Dersim'i, Dersim'in sorunlarıinıi bilmez. Peru'daki Maocu "Parlayan Patika"nıin (The Shining Path) mücadelesi onu heyecanlandıirıir, ama Desmala Sure ve Dersim Kurtuluşs (Komünist) Hareketi'nin varlıiğgıi ve mücadelesi karşsıisıinda duyarsıizdıir. Böyleleri yaman devrimciler olduklarıinıi
düşsünebilir. Biz ise onlarıin şsahsıinda sömürge aydıinıinıin kuru, köksüz ve kimliksiz tipik temsilcilerine tanıik olduğgumuzu düşsünüyoruz. Dersim'i Kemalist olmakla suçlayanlarıin bir argümanıi da böylelerinin varlıiğgıi olmuşstur.
Başsa dönersek:
S.Rıiza'yıi ve Alişser'i, Türk sömürgecilerinin aşsağgıilıik jargonunda "sergerde" olarak adlandıirıilmıişs bu iki büyük insanıi tanıimak, onlarıin davasıinıi anlamak va açıiklamak, ülkemizin bugünkü kuşsaklarıi için kendisini tanıimak, kendi sorunlarıinıi kavramak demektir.
S.Rıiza Kimdir?
|
M.Nuri Dersimi'nin aktardıiğgıi bilgilere göre:
S.Rıiza, Dersim'in ŞSeyh Hasanan Aşsireti'nin Yukarıi Abbasan kabilesi reislerinden Seyit İIbrahim'in dördüncü ve en küçük oğgludur. Dersim'in Kaimen Sor ve Lirtik bölgelerinin Deri Ari Köyü'nü karargah edinen S.İIbrahim ölünce, aşsiretinin liderliğgini halef olarak tayin etmişs olduğgu S.Rıiza üstlenmişstir. Babasıinıin ölümünden sonra S.Rıiza, Lirtik'ten ayrıilarak Tujik Dağgıi eteğgindeki "Ağgdat Köyü" ne yerleşsmişs.
Ağgdat Köyü, Hozat'ıin Sin Nahiyesi'ne bağglıidıir. Elazıiğg İIstiklal Mahkemesi C.Başssavcıisıi Hatemi ŞSahamoğglu, S.Rıiza'nıin bu köyde "Viyalıik" ve "Sesen Kale" olarak bilinen, ilki siyasi, ikincisi askeri iki karargahıi bulunduğgunu söylüyordu (Bk: "Belgelerle Dersim Raporlarıi").
M.Nuri, halkıin "Rıizo", MRayberlf ya da "Lace Baboyi" diye çağgıirdıiğgıi S. Rıiza'nin idam edildiğgi 1937 de 75 yaşsıinda olduğgunu yazmaktadıir (Bk: Kürdistan Tarihinde Dersim).
İIsterseniz S.Rıiza'yıi, amansıiz düşsmanıi fanatik bir Kemalist'den dinleyelim.
Naşsit Hakkıi Uluğg, 1925 Haziran'ıinda yazdıiğgıi, fakat 1931'de yayıinlanan "Derebeyi ve Dersim" adlıi kitabıinda, "Dersimin kalbi" olan "Kıirmil mıin-tıikasıi"nda oturduğgunu belirttiğgi S.Rıiza için şsunlarıi söyler:
"Ben Seyit Rıiza'yi görmedim, fakat Dersim'in kasabalıisıindan, bir Sivaslıidan, bir Eğgin'liden farkıi olmıiyan kasabalıisıindan...dinledim" (Bk: a.g.e., S: 50).
"Seyit Rıiza, Pizevank'ta türbesi, ama ufak bir kaleyi andıiran mazgallıi, siperli türbesinde yatan Seyit İIbrahim isminde birinin oğgludur, altmıişsbeşs yalarıinda, uzun boylu, mütenasip endamlıi, kıir sakallıi, siyah ve gümrah kaşslıi, cazibeli gözlü, büyük ve gagamsıi burunlu bir dağglıidıir. Başsıina giydiğgi külahıin üzerine yeşsil ve siyah karıişsıik sank sarar, ayağgıina şsalvar ve sıirtıina bir palto giyer, bu dinç heyet, Dersim'in en tipik adamıidıir. Allak, oynak, elastik, politik Seyidin, iç hayatıi bir
|
sıirdıir. Esrar içer derler ve fakat sıihhatine çok itina ettiğgi de müsellemdir."(a.g.e., S:43-44).
Aynıi yerde şsunlarıi da söyler yazar:
"Seyit Rıiza'nin siyasi fikri nedir, devlet nüfuz ve tesirinden azade olan Ağgdat muhiti neye gebedir? Bunlarıi katiyetle kestirmek kabil değgildir. Seyit Rıiza menfaati için herşseyi yapabilecek bir tiynette idi.
Meşsrutiyetten evvel (1908'den evvel; S.C.) Ermeni komiteleriyle de birlikte çalıişsmıişs, Taşsnaksiyon komitesine yazıilarak, onlarıin gayelerine andiçmişs derlerdi.
Üstelik milli mücadelenin başslarıinda Zara ve Ümraniye havalisinde karıişsıiklıiklar çıikaran aşsiret reislerinden Alişsan beyin kâtibi, akıil hocasıi olan Alişser ve Koçkiri aşsiretinden elini kana bulayan birçok katiller senelerdenberi Seyit Rıiza'ya iltica etmişsti. Alişser'i bir tesadüf mü, yoksa bir tertip mi Seyit Rıiza'ya kâtip yapmıişstıi, o da meçhuldür.
1925 ŞSubatıinda ŞSeyh Sait isyan ettiğgi vakit, Dersim ağgalarıi Cumhuriyete inkiyatlarıinıi teyide geldikleri vakit, Seyit Rıiza bunlarıin arasıinda yoktu. Filhakiyka o yerinden kıimıildamadıi, amma kendisinin şsayanıi iy-timat bir adam olmadıiğgıinıi ispat etti...
1925 Mayıisıinda Dersim'in merkezine kadar teftişs için giden Ordu müfettişsi, bu Dersimli ağgayıi Hozat'ta 'el öpmiye gelenler' arasıinda görmemişsti. Seyit Rıiza'nin adıi 'Cumhuriyet bendesi'ni ağgalar arasıinda kocaman bir istifham işsareti gibi dolaşsıiyordu." (S:49-50).
S.Rıiza'nıin Valiyi ziyarete gelmesinin Dersim için, devlet için bir olay olduğgunu belirten yazar, şsöyle devam eder:
"Seyit Rıiza'nin dedeleri hiçbir hükümet saygıisıi bilmeden Sultan Hamit devrine kadar geldiler" (S:45).
"Seyit Rıiza, Karaballıi, Ferhat, Abbas, Kıir-gan ve Laçin uşsağgıi aşsiyretlerine Allah tarafıindan mıi, Peygamber tarafıindan mıi musallat edilmişs olduğgu bilinmiyen bir ihtirastıir" (S: 43-44).].
|